Paranın yeni patronu Erdem Başçı oldu ama Durmuş Yılmaz adı uzun yıllar akıllardan çıkmayacak. Peki Durmuş Yılmaz neden bu kadar sevildi?
Türkiye’de girilmesi en zor kurumlardan birisi de Merkez Bankası. KPSS’ de 90 üstü almayanın girmesi hayal. Kurumun yaptığı sınav ise çok zorlu. Yani MB mensubu olmak sıkı bir çalışmayı gerektiriyor. Durmuş Yılmaz’ın uzun yıllar MB’de çalışması, onu işin kurdu yapmış. Görüntü olarak klasik memur havası var. İçimizden biri imajı veriyor birçok insana.
Önceleri hükümetin sözünden çıkmayacak biri gibi zannetti herkes. Ama bildiği doğrulardan şaşmayan Durmuş Yılmaz, gerektiği zaman hükümete karşı dik bir duruş sergiledi. Paranın patronunun kendisi olduğunu gösterdi. Kamuda en çok maaşı alan insan olmasına rağmen mütevazi yaşam tarzıyla herkese örnek oldu. Gittiği her ortama ayak uydurdu ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etti.
Aldığı riskli kararlar bazı çevreleri çok kızdırsa da uyguladığı politikalar çoğu zaman doğru çıktı. Kendisine yapılan haksızlıklara rağmen bir kez olsun kabalaşmadı ve beyefendiliğini korudu. Yıllar önce Durmuş Yılmaz’ı eleştiren Ertuğrul Özkök bile bugün kendisinden özür dileyen bir yazı yazdı: “O günlerde eşinizin başörtüsüne bakıp, ‘Liyakat değil itikat’ diyorduk. Yanılmışız, sapına kadar liyakatmış.”
Alacağı 4.000 TL emeklilik maaşı da helal olsun. Şimdiye kadar en çok beğendiğim bürokrat olan ve tüm ön yargıları yıkan Durmuş Yılmaz’ı tebrik ediyorum. İşletme okuyan arkadaşların da Merkez Bankası’na girebilmelerini diliyorum.
Aklımda Kalanlar:
– Merkez Bankası’ nın İstanbul’a taşınmasına karşı çıktı. Dik bir duruş sergiledi.
– İstifa girişimleri oldu.
– 2009 yılının en iyi Merkez Bankası başkanı seçildi.
Ekonomi Hamleleri
Yılmaz, 18 Nisan 2006 tarihi itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığına atandı. Göreve gelir gelmez faizleri 25 baz puan düşürdü. 10 gün sonra gecelik borç alma faizini yüzde 13.50’den yüzde 13.25’e çekti. Borç verme faizlerini ise 16.25’e indirdi. İki ay sonra ise faiz artırmaya başlayan Merkez Bankası (MB) üç ayrı şok faiz artırımıyla borç alma faizini yüzde 17.50’ye, borç verme faizini ise yüzde 22.50’çıkardı. Bu oranlar Durmuş Yılmaz’ın görev süresi içerisinde faizlerde görülecek en yüksek seviye oldu. Ardından başlayan faiz indirimleriyle gecelik borçlanma faizleri yüzde 1.50’ye, borç verme faizleri ise yüzde 8.75’e kadar geriledi. 2010’un son ayında ise borç verme faizleri yüzde 9.00 seviyesinde gerçekleşti.
Öte yandan Yılmaz göreve başladığında yüzde 6 seviyesinde olan TL zorunlu karşılık oranları, vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatlarda yüzde 15’e kadar yükseldi. Yabancı karşılıklarda ise herhangi bir değişiklik yapmadı.
Yılmaz döneminde döviz piyasası da bir hayli hareketliydi. Durmuş Yılmaz göreve başlamadan önce 1 dolar 1.3505 TL, 1 Euro 1.6349 TL iken, dolar en yüksek seviyesine 9 Mart 2009 tarinde 1.8045 TL’lye ulaştı. Euro da 20 Mart’ta 2.31 TL’yi test etti. Dolar dün 1.5219, Euro 2.1976 TL’den işlem gördü.
Yılmaz göreve başladığında 45 bin puan seviyesinde olan İMKB, en düşük seviyesini 17 Kasım 2008 tarihinde 20 bin 912 puanla gördü. En yüksek seviyesine ise 25 Kasım 2010 tarihinde 71 bin 777 puanla ulaştı. Dün ise İMKB 68 bin 705 seviyesinden kapandı.
Durmuş Yılmaz’ın göreve başladığı günden önceki 14 Nisan 2006 tarihinde 60 milyar 371 milyon dolar olan Merkez Bankası rezevi 20 Ekim 2006 tarihinde 55 milyar 619 milyon dolarla en düşük seviyesini gördü. 8 Nisan 2011 tarihinde açıklanan son verilere göre MB rezervi 87 milyar doları aşarak rekor seviyeye ulaştı. Bu dört yıldaki süreçte rezerv artış oranı yüzde 45’e ulaştı.
Yine Yılmaz’ın göreve başladığı tarihten önce (14 Nisan 2006) altın rezervi karşılığı 2 milyar 176 milyon dolardan 5 milyar 357 milyon dolar değerine çıktı.
İŞLETME ÖĞRENCİLERİ 